logo

Kılıçdaroğlu ‘Koltuk Sevdası Olanların Bu Partide Yeri Yoktur’

Kılıçdaroğlu ‘Koltuk Sevdası Olanların Bu Partide Yeri Yoktur’

24 Haziran seçimleri sonrası kamuoyu karşısına çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi.

Basın toplantısında seçim sonuçlarını değerlendiren CHP lideri Kılıçdaroğlu “istifa edecek misiniz” sorusuna; “Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur. Kendisine yol arayan kişilerin bu partide işi yoktur. Partide ne olacağına ne biteceğine partiler karar verir. Biz 9 ay sonra yerel seçimler var. İkinci duvarın kalan kısmını orada yıkacağız.” yanıt verdi.

CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyen Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Bir seçimi atlattık. Öncelikle bütün muhabir arkadaşlara, bizim sesimizi bir şekliyle önce kendi mutfaklarına, sonra Türkiye’ye duyuran bütün muhabir arkadaşlara yürekten teşekkür ediyorum.

Yükleri ağır ama kameraman arkadaşlara da teşekkür ediyoruz. Bu arada oy kullanan, hangi partiye mensup olursa olsun bütün vatandaşlarıma demokrasiye sahip çıktıkları için yürekten teşekkür ediyorum. Bir başka teşekkürüm gönüllülere, demokrasi savunucularına.

“Milletvekili olacağım, belediye başkanı olacağım” diye hiçbir beklentisi olmaksızın, bu ülkede demokrasi için yola çıkıp bize destek veren binlerce arkadaşıma teşekkür ediyorum. Teşekkürü asıl kendi örgütlerimize yapıyoruz.

Bütün baskılara şantajlara, tehditlere rağmen karşı karşıya, bu tehditlerle karşı karşıya olmalarına rağmen yüreklice görevlerini yaptılar. CHP’nin bütün örgütlerine, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun tamamına yürekten teşekkür ediyorum.

Bütün baskılara şantajlara rağmen dedim, OHAL vardı. Baskılar vardı, bıçaklanan arkadaşlarımız, gençlerimiz vardı. Gece sabaha karşı CHP’nin bayraklarını asan kardeşlerimiz vardı. Bunlar yılmadan görevlerini yaptılar. Devletin bütün imkanları kullanılıyordu karşı tarafta. Valisi, kaymakamı, güvenlik güçleri, radyoları, televizyonları, medyanın yüzde 95’i öbür tarafın kontrolündeydi, iktidarın kontrolündeydi. Bütün bu baskılara rağmen CHP örgütleri önemli bir görev yaptılar.

Daha önemlisi sevgili vatandaşlarıma hatırlatmak isterim, daha önceki seçimlerde içişleri bakanı görevini bırakırdı valiler tarafsız görev yapardı diye. Ulaştırma bakanı görevinden istifa ederdi, hükümetin araçları iktidar lehine kullanılmasın diye. Onlar da kullanırdı. Adalet bakanı da istifa ederdi, adalete gölge düşmesin diye. Onlar da istifa etmediler. Dolayısıyla CHP örgütlerinin hangi koşullarda bir zoru gerçekleştirdiğini bütün dünyanın bilmesini isterim.

Korku ve sindirmeyi kaldırdılar. Yüreklice davrandılar. Sonuç su; iktidar partisine AK Parti’ye 7 puan kaybettirdiler. Kolay elde edilecek bir başarı değildir. Sıradan bir başarı değildir. OHAL’e rağmen, devletin bütün imkanlarına rağmen, bütün TV’lere gazetelere, şantajlara baskılara rağmen 7 puan indirdiler. Ben bu arkadaşlarıma teşekkür etmeyip de kime teşekkür edeceğim? 49,5 olan oyları 42,5’a düştü. Bu bizim için çok önemli bir sonuçtur. Güçlü ve aydınlık bir Türkiye’nin kapısını araladılar. Biz yapabiliriz algısını toplumun her kesimine ve dünyaya anlattılar.

Bu sonuç aynı zamanda parlamentoda iktidar partisinin çoğunluğunu kaybetmesinin yolunu açtı. Dünün tek adamı bugünün artık topal ördeğidir. Her istediğini yapamayacak. Parlamentonun itibarını biz koruyacağız. Milletin bize verdiği yetkinin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. O yetkiyi nasıl kullanacağımızı da biliyoruz. Bu milletin demokrasi özlemi var, kavgadan uzak durma özlemi var. Özetle duvarın bir kısmını yıktık. Aynı azim ve kararlılıkla duvarın geri kalan kısmını da yıkacağız.

Bu seçimin tek kaybedeni vardır AK Parti’dir. 7 puan kaybetmiştir, parlamentoda çoğunluğunu kaybetmiştir. Kazanan da demokrasidir. Bu sonucu kolay elde etmedik. Hangi süreçlerden bugüne geldiğimizi de herkesin bilmesi lazım. Daha seçime girmeden önce iktidar partisinin demokrasiye kumpas kurduğunu fark ettik. Bir siyasal partinin seçime girmesini engellemek için her yolu denediler. Kumpası bizler bozduk. Bir siyasal partinin önünü açtık. Rakibimiz olan bir siyasal partinin seçime girmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık.

Asla yan yana gelemezler diye nutuklar atanların nutuklarını boşa çıkardık. Millet ittifakı kurduk. Toplumun gerginlikten uzak durmasını sağladık. Eski kavgaları bir yana bırakıp güzel bir geleceğe bakma hedefini ortaya koyduk. Demokrasiden yana tavır alanların farklı siyasi görüşte de olsalar bir arada durmanın ne kadar değerli olduğunu bütün dünyaya anlattık.

Daha sonra her türlü baskı şantaj ve tehdide rağmen sandık güvenliğini sağlamak bizim namus borcumuzdu. Gönüllüler, demokrasiden yana olan bütün partiler ve örgütümüz sandıklara sahip çıktı. Her oyun üzerinde titredik. Ve demokrasimize sonuna kadar sahip çıktık. Şu gerçeğin herkes tarafından bilinmesi lazım. Sağlıklı işleyen bir demokraside, devletin liyakat esasına göre yükseldiği bir demokraside sandık güvenliği diye bir şeyden söz edilmez. Çünkü herkes görevini yapar. Ama iktidar liyakat sistemini sonlandırdığı için, militanları görevlendirdiği için bu konuya ayrı bir ağırlık verdik.

Bu süreçte Orta Anadolu’da artık CHP’nin sesi daha gür çıkacak. Uzun zamandır milletvekili çıkaramadığımız 13 ilde milletvekili çıkardık. Artık o iller şu tabloyu çok net görecekler. Parlamentoda bizim bir sesimiz var. Bizim sorunlarımızı dile getirecek bir milletvekilimiz var. Hem sahada görecekler, hem parlamentoda görecekler.

Millet ittifakının getirdiği bir şey daha var. 12 Eylül darbe hukukunun getirdiği yüzde 10 seçim barajını yerle bir ettik. Onlar barajın arkasına yıllar yılı sığındılar. Önemli bir adım atıldı millet ittifakıyla, darbe hukukun bu bölümü bu seçimlerde sonlandırıldı. Kazanan demokrasi oldu. Bir şeyi daha gerçekleştirdik. Eskiden iktidarın istediği iki partili bir parlamentoydu. Şimdi bütün renkleri parlamentoya taşımayı başardık.

Dün arkadaşlarıma şu talimatı verdim. Bir, her milletvekili, her il ve ilçe başkanı, gönül birliği içinde beraber milletin hukukunu sonuna kadar koruyacağız. Sarayın çıkardığı kararnameler sonuna kadar irdelenecek. Varsa milletin hukukuna zarar getirecek her düzenleme, mücadelesi verilecek. İkinci konu, gazi meclisimizin itibarını koruyacağız. El kaldırılan indirilen bir Meclis de değildir orası. Kurtuluş savaşını yöneten bir Meclis’tir. Yetkilerin büyük kısmının elinden alındığını biliyoruz. Ana hedefimiz bütün o yetkilerin parlamentoya tekrar iade edilmesidir. İç tüzük değişikliği geldiğinde gazi meclisin hakkını koruyacağız. Üçüncüsü, ekonomide mutfakta yangın var. Ve önümüzdeki süreç sıradan bir süreç değil. Tıpkı bu seçimlerin sıradan bir seçim olmadığı gibi. Vatandaşın hakkını korurken onun ekonomisini de koruyacağız. Pek çok bilgiyi kamuoyundan gizleyeceklerdir. Bizim görevimiz, CHP’nin görevi bütün bilgileri kamuoyuyla paylaşmak olacaktır.

Erdoğan’ı tebrik etti mi?

Demokrasiye inanmayan bir insan tebrik edilemez. Yasama yargı ve yürütme organını kendisine bağlayan bir insan tebrik edilemez. Nesini tebrik edeceğim? Bir partinin genel başkanı olarak mahkemelere hakim tayin ediyor onu mu tebrik edeceğim? Demokrasiyi savunuyorsa, evet bu konuda yeni anayasa değişikliği yapacağız diyorsa ilk ben tebrik edeceğim. Bir diktatörün nesini tebrik edeceğim, nesini kutlayacağım?

Seçim sonuçlarında hile var mı?

Seçim sonuçlarında her şey olabilir. Ama bakın az önce söyledim, bütün sandıkların güvenliğini sağlamak için örgütler, partiler ve bir gönüllü ordusuyla çalıştık. Demokraside hile var, seçimde değil. Eşit şartlarda bir mücadele olmadı. Bir mazeret olarak ileri sürmüyorum. Ama ortaya konulan hileli tabloya dikkatinizi çekmek için söylüyorum.

Mahir Ünal’ın ‘Muharrem İnce’ açıklaması ve istifa iddiaları

Mahir Bey kendi partisinde darbe yapıldığı zaman neredeydi acaba? Yüzde 49,5 oy alan bir partinin genel başkanı saraya çekilip istifa edeceksin denildiği zaman Mahir bey neredeydi? Bizim bir geleneğimiz var. Biz birilerinin talimatıyla el kaldıran indiren bir parti değiliz. Sayın Ünal dönüp kendi partisine baksın. CHP’nin bütün üyeleri kendi aramızda tartışırız. Biz tek adama teslim olan bir parti değiliz.

Ayrıca dikta heveslisi olan birisi tebrik edilmez. Hangi başarı? Topal ördek durumunda. mevlana diyor ki dikeni sularsanız adaletsizliği perçinlesiniz. Biz dikeni sulamayız. Bülbül sizi güle götürür karga çöplüğe götürür. Biz gülden ve bülbülden yanayız.

Muharrem beyin CHP’den fazla oy almasını öteden beri savunduk zaten. Aksi halde nasıl cumhurbaşkanı adayı olacak? Neden Muharrem bey altı oku çıkardı? Herhalde daha fazla oy almak için. Dolayısıyla biz Muharrem beyin bütün çalışmalarına katkı verdik ve gösterdiği performansı da doğru bulduk. Hiçbir eleştiri de yapmadık. Çalıştı, genç, dinamik, enerjik. CHP’den fazla oy alması kadar doğal bir şey de olamaz.  Ama beklentinin altında kaldı, kendi ifadesi.

Partide ne olacağına ne biteceğine partiler karar verir. Biz 9 ay sonra yerel seçimler var. İkinci duvarın kalan kısmını orada yıkacağız. Çok daha güçlü bir sonuç elde edeceğiz, bir tarafa yazın. Bütün veriler bunu gösteriyor. Arkadaşlarıma üç konuda talimat verdim. Hep beraber çalışacaklar. Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur. Kendisine yol arayan kişilerin bu partide işi yoktur. Bu partiye geleceklerin ortak hedefleri, ortak özlemleri olmak zorundadır. Bizim hedefimiz bu. Bireysel çıkar peşinde koşup da “milletvekili olmadım, ben şimdi eleştireceğim” Bu koltuk sevdasına tutulanların bizim partimizde yeri yoktur.

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ