logo

10 Nisan 2020

Huseyin Çakır: TEKALİF-İ MİLLİYE


admin
cemil_kirim@hotmail.com

TEKALİF-İ MİLLİYE

Aziz ve asil milletim,

Devlet adamı ATATÜRK ile, Siyasetçi Cumhurbaşkanı ve asrın lideri Erdoğan’ın,

TEKALİF-İ MİLLİYELERİNİ bir birine karıştırmayalım.

ATATÜRK: Türkiye’yi emperyalist çeteler Anadolu’yu işgal ettiği bir ortamda,

Türkiye ölüm kalım savaşı verirken, en zor zamanda ülkeyi selâmete çıkardı.

ATATÜRK: 7– 8 Ağustos 1921’de “Bedeli sonradan ödenecektir” diyerek halktan makbuz karşılığı, zorunlu yardım toplandı.

Tarih kendi içinde yorumlanır.

Sonrasında yaşananlar tahlil edilerek bir yol çizilir.

İçişleri bakanı Soylu; Devletin gücünü kullanarak, Büyük Şehir belediyelerin çoğunlukla CHP’li olduğu için, yardım toplamalarını, şu kanun bu kanun diyerek engelledi.

Banka hesaplarına bloke kondu.

Cumhurbaşkanı arkasından, “Devlet, içinde Devlet olmaz ” dedi.

Devlet büyüğümüz söyledi ise doğrudur.

Anayasanın bana verdiği fikir hürriyetine dayanarak şu soruyu sormak istiyorum.

Bunda önce yardım çerçevesinde, Halk yardım adı altında resmi ve sivil toplum kuruluşları yardım kampanyası kapsamında yardım toplandı.

Devlet içinde Devlet olmuyor mu?

Madem belediyeler için valiliğin izni gerekiyor, bu izin peşin verilsin.

Belediyeler sadece çöp konteynerleri boşaltmak, toz kalkmasın diye yolları sulamak, sayaç okumak, arada seyyar satıcıları kovalamak için işini yapsın.

Halkın ihtiyaçlarına cevap vermek yok densin.

Kelimenin tam manasıyla sırat köprüsünden geçiyoruz.

Belediyeler yardım toplayacak, hemen hesaplarına bloke ediliyor.

“Dur! Para toplama işini yaparsa Saray yapar!”

Millî Mücadele’de “Saray”ın ne yaptığını gördük…

“Elde hiçbir kuvvet olmadığı için kuvvete müracaatın imkânı yoktur.” dedi ve yattı.

Ama halk harekete geçti.

Çoban ateşleri yakıldı ve bu ateşler Ankara’da bir araya getirildi. Demek ki vatan sevgisinin ve azmin yapamayacağı bir şey yokmuş.

“Kağnı komutanlığı” diye bir ifade duydunuz mu?

Ben de Prof. Dr. Hikmet Özdemir Hocamızın “Atatürk’ün Kriz Yönetimi/Tekâlif-i Milliye” makalesinden öğrendim.

Hoca, o yoksul günlerde, imkânsızın nasıl başarıldığını, hatıralardan naklediyor.

Erkekler cephede olduğu için kağnıcılar çoklukla kadınlardı.

Bazı kağnılara öküz bulunamadığı için inekler koşulmuştu. Cepheye halktan toplanan erzak ve cephane taşınırdı.

Burada İstiklâl Harbi’ni anlatacak değilim. Anlatmaya ne satırlar, ne sayfalar, ne kitaplar yeter.

Büyük taarruza hazırlık için Sakarya’ya kadar çekildik.

Tabiî Meclis’te tartışmalar büyüyor ve neticede bütün yetki M. Kemal’e veriliyor.

Engin tarihi bilgisi olmayanlar, şuradan buradan duymalarla, ucundan kıyısından okumalarla

M. Kemal’i anlayamaz.

M. Kemal’in hiçbir şeyine katılmayın ama bilin.

R. T. Erdoğan, IBAN’ına dayanak için,

M. Kemal’in “tekâlif-i milliyye”sini hatırlattı.

“Tekâlif”, Arapça “teklif” kelimesinin çokluğu. “Mukellef olma”, “Mesuliyet taşıma” demek. Eskiden “vergi” karşılığı kullanılmıştır.

Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Prof. Dr. Zafer Toprak’tan şu bilgiyi naklediyor:

“I. Dünya Savaşı’nda seferberlik ilanıyla, ordunun talebini karşılamak için Tekalif-i Harbiye Komisyonları savaşın ilk aylarında, buğdayın yanısıra, tüccarın elindeki koyun, patates, fasulye, nohut, soğan, sade yağ gibi maddelerin yüzde 25’ine, ‘Tekalif-i Harbiye’ adı altında el koymuştu.”

Yani olağanüstü şartlarda ister sonradan ödenecek densin, ister denmesin ordu için ne lâzımsa el konabiliyor.

Cumhurreis: M. Kemal’i örnek verdi.

Gönlü ferah olsun, M. Kemal, Meclis’te, çetin müzakerelerden sonra bütün yetkileri eline alınca, “Tekâlif-i Milliyye”yi kanun hükmünde kararname diyebileceğimiz bir kararla çıkarttı.

Nasıl çıkarttığını da Nutuk’ta ayrıntılı anlatır. (Ona da geleceğim. Sadeleştireceğim derken M., Kemal’in veciz dilini bozuyorlar. Bazı kelimeleri de yanlış okuyorlar. Doğrusunu vereceğim.)

Cumhurreis, kendileri de, TBMM’de tartışılıp, orası burası çekiştirileceğine, hemen önüne bir kâğıt alıyor.

Şu kanunu çıkarttım, diyor, Bunda da M. Kemal’i örnek gösterebilir!

Virüsle savaşta, yardım toplama tartışmaları M. Kemal’i gündeme getirdi.

Atatürk 12 Nisan 1923 tarihli 328 sayılı kanunla 6.0063.663 TL olan TEKALİF-İ MİLLiYE borçları halka ödenmeye başladı.

Üç kişi almadı.

Ankara müftüsü Rıfat BÖREKÇİ bir kese altın vermiş, daha sonra iade etmek için geldiklerinde, ben bir kese altın-ı vatanım için biriktirdim deyip almamış.

İkinci Polatlı’dan bir ağa külli miktarda bağış yapmış, iade için geldiklerinde ben bunu vatanıma bağışladım,

Polatlı ya kadar gelen düşmanı siz buradan kovmasaydınız, buraları düşman işgalinden kurtardınız diyerek almamış.

Üçüncü ise Tarsus’dan bir esnaf almamış.

Buda iyiye işaret, kötü günler “ATATÜRK’Ü” hatırlatıyor.

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...