logo

ÇOCUKLAR VE RADYASYON Çocuk nedir?


Yaşar Geler
yasargeler@hotmail.com

Her hangi bir insanın, sıfır-on sekiz yaş dönemi arasında geçirdiği süreye çocukluk dönemi deniyor. Bu kişiye de çocuk deniyor. Çocuk, aynı zamanda reşit olmayan yani kendi kararlarını kendi veremeyecek durumda olan insan demektir.

O halde bu insanın sağlıklı düşünebilmesi ve sağlıklı karar almasını beklemek te yanlış olur. Gerçi günümüz dünyasında çocuk dediğimiz yaşlarda ki insanların büyük bir bölümünün ileri yaş gruplarındaki insanlardan daha da sağlıklı düşünebildiği ve sağlıklı kararlar verebildiğine de tanıklık ediyoruz. Çünkü bu insanların önü o kadar açık, bilgiye erişimi o kadar kolay olmuş ki yanlış düşünmesi ve yanlış kararlar alması beklenmiyor bile.

Ancak bu anlattıklarım var olan bir gerçeği de değiştirmiyor. Çünkü yasalar önünde sıfır-on sekiz yaş aralığındaki her birey çocuk olarak tanımlanmaktadır.

Benim burada değinmek istediğim yaş grubu özellikle sıfır-on, on ikili yaş gruplarıdır.

Yani gelişimlerinin hız kazandığı, beceri ve ilgi alanlarının yüksek düzeyde seyrettiği bir dönedir diye düşünüyorum. Bu cezbedici dönemin dayanılmaz bir hafifliği de muhakkak ki vardır. O zaman bu yaş gruplarında büyüyüp gelişmeye çalışan çocuklarımızı radyasyon denilen illetten nasıl koruyabiliriz? İşte bu sorunun yanıtını aramak ve bulmak gerekir diye düşünüyorum.

Bu nedenle internet ortamında yaptığım araştırmadan çıkan bulguları yazıma dayanak yaparak sizlere aktarmak istedim. Malum çağımız bilgi ve bilgi teknolojileri çağı. Diğer bir tanımla daha önce de belirtmiş olduğum tespitimle dijital çağ ya da dijitalizm akımı diye de adlandırabiliriz. Bu çağın nimetlerinden ve kolaylıklarından yararlanalım derken, gelin görün ki bu nimet bizde eziyete dönüşüyor.

Asıl mesele de işte burada başlıyor. Biz bu eziyetten ve teknolojinin zararlarından nasıl korunacağız ya da geleceğimiz olan çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Evet, bu süreci sadece çocuklar yaşamıyor. Biz ebeveynler de yaşıyor ve bu olumsuzluklardan bizler de etkileniyoruz. Zaten hastalık ve ölüm oranlarına baktığımız da neredeyse her dört kişiden birisi kanser olmuş ve kanserden yaşamını yitiriyor.

Kanserin başlıca nedeni de radyasyon dediğimiz illet! O halde şimdi radyasyon nedir? Yaşamımıza etkileri nelerdir? Radyasyon nelerde vardır? Radyasyondan korunma ve geleceğimiz olan çocuklarımızı koruma yolları nelerdir? Şimdi bu sorularımıza yanıtlar arayalım. Bunun için çeşitli araştırmalar yaptım ve bulduğum sonuçları kısaca sizlere aktarmak istiyorum.

Radyasyon, ortamda taşınan enerji olarak tanımlanabilir. Bu enerji, parçacıklar ve elektromanyetik dalgalar (‘foton’ denilen kütlesi bulunmayan enerji paketçikleri) aracılığıyla taşınır. Radyasyon veya ışınım, elektromanyetik/dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarımıdır. “Radyoaktif maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınları yaymasına “ veya “Uzayda yayılan herhangi bir elektromanyetik ışını meydana getiren unsurların tamamına da” radyasyon denir. Radyasyonun insan bedenine etkileri şunlardır: • Vücut tüylerinin diplerine ulaşırsa deri kanseri oluşabilir. • Göğüs kanseri veya akciğer kanserine neden olabilir. • Gözlerde katarakt oluşumuna ve görme yetisini kaybetmeye neden olabilir. • Mide ve sindirim sistemini etkileyerek, sırasıyla; mide bulantısı, ishal veya kan kusmaya neden olabilir. • Kadınlarda yumurtalık veya yumurtalarına, erkeklerde testis ve prostata etki edebilir. • Lösemi gelişimine neden olabilir. • Fazla miktarda akyuvar kaybına neden olup, vücudu savunmasız bırakabilir.

(Kaynakça: https://tr.wikipedia.org/wiki/Radyasyon)

Evimizdeki elektromanyetik radyasyon yayan aletlerin listesi: 1.Televizyon 2.Cep telefonu 3.Bilgisayar 4.Saç kurutma makinesi 5.Radyo 6.Çamaşır makinesi 7.Bulaşık makinesi 8.Mini fırın 9.Fırın 10.Elektrikli battaniye 11.Ütü 12. Buzdolabı 13.Elektrikli süpürge 14. Tıraş makinesi 15. Telsiz telefon 16. Lamba 17. Müzik seti 18. DVD 19. Playstation ve daha niceleri diye bitmeyen uzunca bir liste… Radyasyondan korunma yolları: – elektro manyetik dalgalara karsı koruyucu perde, boya veya elbiselerin kullanılması – elektrikli cihazların bir arada ve birbirine yakın mesafede kullanılmaması, – elektrikli cihazların uzun süreli ve yakın mesafede kullanılmaması – uygun besinlerin alınması, A ve C vitaminleri, protein Elektrikli aletleri kendinizden mümkün olduğunca uzakta çalıştırın. Elektromanyetik etki mesafe ile hızla azalacaktır. Kullanmadığınız aletleri ya kapalı tutun ya da fişten çıkarın. “Stand by” (bekleme) konumunda kaldığı sürece elektromanyetik kirlilik yaratacaktır. Mikrodalga fırın çalışırken en az 1 metre uzakta durun. Gerekmedikçe kullanmayın. Televizyon ekranlarından (ön ve arkasından) en az 2 metre uzakta bulunun. Televizyon ve bilgisayar monitörlerinin elektromanyetik alanı daha büyüktür. Komşunuzda bu aletlerin nereye yerleştiğine dikkat edin. Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yakınında bulunmayın. Elektrikli tıraş makinesini şarjlı kullanmayı tercih edin. “Ekonomik (halojen ve floresan) lambaları kendinizden uzakta tutun; gece lambası ve okuma lambası olarak kullanmayın.

(Kaynakça: https://www.emrkoruma.com/index.php?part=rz8)

Özellikle küçük çocuklarımızı mutlaka ama mutlaka kolay erişebildikleri televizyon, tablet ve cep telefonlarından mümkün oldukça uzak tutmak gerekiyor. Biz büyükleri bile en ağır şekilde etkileyen bu canavar teknolojik ürünler, çocuklarımızı bin kat daha fazla ve kolay etkilemektedir. Çok gerekmedikçe ve sık olmamak kaydıyla tüm elektrikli ve elektronik ürünleri kısa ve kontrollü olarak kullanmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

Özellikle de günümüzde COVİD 19 pandemisi nedeniyle evlerde hapis kalmışken üretim ve tüketim çılgınlığı da ön plana çıkmışken var olan tehlikenin boyutlarını birkaç kat daha artırdığımızın farkına varmalıyız. Bu farkındalığı bilerek kontrollü bir yaşama geçmeli ve çocuklarımızı bu ortamlardan mümkünce geç tanıştırmalıyız.

Attığımız her olumsuz bir adımın yetiştirdiğimiz bir çocuğun geleceğini, bedensel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkileyeceğini ve yaşamına mal olacağını hesaba katmalıyız. Artık çok geç olmadan bu farkındalığın toplumsal düzeyde oluşması ve gelişmesi için çok ama çok çalışmalı ve çokça çaba sarf etmeliyiz. Çünkü bugün yapılan bir haberde kanser riski taşıyan ve kanser olan hasta insanların büyük bir çoğunluğunu çocukların oluşturmaya başladığını resmi ağızlardan da duymaya başladık.

Umarım toplumsal bir refleks gösterebilir çocuklarımızı bu teknolojik zarardan korumayı başarabiliriz. Bu anlamda hepimize, herkese ve her kesime iş düşmektedir. O halde vakit daha geç olmadan iş başına!

Yaşar GELER Uz. Eğitimci/Gazeteci-Yazar 

Radyasyon – Vikipedi

tr.wikipedia.org

Paylaşın:
Etiketler: » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...