logo

NAZIM ŞİİR GÜNLERİ TOPUZ, FİŞEKÇİ, KAVLAK VE BAHÇEKAPILI İLE SONA ERDİ

NAZIM ŞİİR GÜNLERİ TOPUZ, FİŞEKÇİ, KAVLAK VE BAHÇEKAPILI İLE SONA ERDİ

Ataşehir Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Ataşehir Uluslararası Nazım Hikmet Şiir Günleri, İçerenköy Neşet Ertaş Kültür Evi’nde düzenlen panelle sona erdi.

Ataşehir Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Ataşehir Uluslararası Nâzım Hikmet Şiir Günleri, İçerenköy’deki Neşet Ertaş Kültür Evi’nde Alâettin Bahçekapılı’nın yönettiği panelde,  yazarlar Hıfzı Topuz, Aslan Kavlak ve Turgay Fişekçi’nin “Ne güzel şey anlamak/anlatmak seni” başlığı altında yaptıkları değerlendirmelerle sona erdi. Panelistler, “Nâzım’ın büyük bir Türk şairi olmasının ötesinde evrensel bir şair olduğu, Türk edebiyatında modern şiirin yolunu açtığı gibi, Sovyetler Birliği  ve daha pek çok ülkede genç edebiyatçıları etkileyerek dünya edebiyatını da zenginleştirdiği” noktalarına vurgu yaptılar.

5 Mayıs’ta  başlayan, 2. Ataşehir Uluslararası Nâzım Hikmet Şiir Günleri’nde, 8 Mayıs saat 20.00’de Neşet Ertaş Kültür Evi’ndeki “Ne güzel şey anlamak/anlatmak seni”  panelini BRT Yayın Grubu’nun Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci-yazar Alâettin Bahçekapılı yönetti.

Panel, BRT Yayın Grubu Görsel Yönetmeni  Firdes Eren’in hazırladığı video sunumuyla başladı.

Panelde ilk konuşmayı yapan  yazar, iletişim  uzmanı, gazeteci  Hıfzı Topuz,  UNESCO’nun Paris Merkezi’nde çalışırken Nâzım ile  tanıştığını, “yurdundan ayrılmak zorunda kalan bir şairin  hasretine tanık olduğunu, güzel ve etkili anılar biriktirdiğini, bu anıları çeşitli konuşmalarında dile getirdiğini, kalıcı ve yeni kuşaklara yol açıcı olsun diye  Hava Kurşun Gibi Ağır  kitabını kaleme aldığını” dile getirdi.  Nâzım’ın pek çok aydının dile getirdiği gibi, umudun ve barışın şairi olduğunu, şiiriyle dünyanın her yerindeki insanlara  umut aşıladığını vurgulayan  Hıfzı Topuz, Nâzım’ın Türkiye dışında, hem Türkçeyi, hem de ülkesinin insanlarını sonuna kadar savunduğunu, Paris’te yaşayan aydınların kendisini “yanına sokulup kendine sarılanlara dikkat etmesi, içlerinde polis olabileceği uyarısına karşılık; “yahu ülkemin polisi burada gelip de boynuma sarılacaksa bırakın sarılsın, ülkemin kokusunu duyarım” dediğini de açıkladı.

Yazar, dergi yayıncısı, Nâzım Hikmet Vakfı  yöneticisi  Turgay Fişekçi de konuşmasında Nâzım Hikmet’in  modern Türk şiirinin yaratıcısı olduğunu, kendinden önceki şiiri iyi bilerek ve o dalda iyi şiirer yazarak ünlenmişken, serbest nazımı  Türkçeye kazandırarak yol açtığını, bu tarzın ve verdiği mücadelenin katkısıyla evrensel bir şair olduğunu dile getirdi. Fişekçi, Nâzım’ın şiirindeki insan sıcaklığının  belki belki Lorca’da bulunabileceğini,  Memleketimden İnsan Manzaraları’nın dünyada bir benzerinin olmadığını, bu yapıtın bir şiir, bir roman, bir öykü, bir yaşamöyküsü, bir tarih gibi de okunabileceğini, hangi yönüyle ele alınırsa alınsın şiirselliğinden hiçbir şey yitirmeyeceğini vurguladı.

Öğretmen, araştırmacı yazar Aslan Kavlak da, Ankara’dan gelerek katıldığı panelde, 1993 yılında  Azerbaycan’a öğretmen olarak gönderilmesinin öyküsünü anlattıktan sonra, orada  Azeri  yazarlarla ve gazetecilerle tanıştığını, Nâzım’ın orada çok sevildiğini ve 1957’den sonra doğan birçok çocuğa Nâzım adının verildiğini açıkladı. Kavlak, Nâzım’ın  yurt dışında hem yurdunu, hem dilini sonuna kadar savunduğunu, Azerbaycan’da da bu tutumunu sürdürdüğünü, böylece  Cumhurbaşkanlığı’nın “bundan sonra Azerbaycan’da Azerbaycanca konuşulacak” diye genelge yayımlamasının yolunu zorladığını, Nâzım’ın Azeri şairlere de yol gösterdiğini, hatta  maddi katkılarda bile bulunduğunu vurguladı.

Panel, yönetici Bahçekapılı’nın  Nâzım’ın  50. ölüm yıldönümünde dostlarının, arkadaşlarının yazdığı mektuplardan oluşan Nâzım Sen Gittin Gideli  kitabına  Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin mektubunu okumasıyla sona erdi.

Panelistlere Neşet Ertaş Külter Evi Yöneticisi  Hüseyin Dinçtürk’ün çiçek vermesi  ve panelistlerin kitap imzalamalarıyla sona erdi.

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ