Son Dakika
Başkan Orhan Çerkez, Ataşehir’de Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi
Ataşehir’in İmar Sorunu Çözülüyor: Dönüşüm Çalışmaları Hızlandı
Birkan Birol Yıldız, ‘Ataşehir’i Güçlendirecek Proje ve Hizmetler Hayata Geçecek’
Ataşehir Belediyesi 2025 Mali Yılı Bütçesi Mecliste Kabul Edildi
Ataşehir Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı Mecliste Kabul Edildi
Onursal Adıgüzel, Metin Sabancı Özel Eğitim Okullarını Ziyaret Etti
Evet koronaya herkes gibi ben de çok gıcığım. Pek çok planladığım sanatsal etkinliklerimi yapamadım. Davet edildiğim çalıştaylara gidemedim, iptal oldu. Özellikle görmeyi çok istediğim sevgili Aynur Kaplan’ın düzenlediği Bulgaristan ve Arif Albayrak hocamın düzenlediği Kıbrıs çalıştayının iptaline içim yandı…
Yine de güzel şeylere de sebep oldu bu mendebur hastalık. Çankırı’da Millî Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği korona konulu öykü yarışmasında Selahattin İnal Güzel Sanatlar Lisesi Müdiresi sevgili Mehtap Meydaneri’nin ve Ali Meydaneri’nin büyük oğlu Yiğit Ömer il birincisi oldu. Evlerine konuk olduğum bir gün bir kitap olacak kadar çok öykülerini göstermişti de bana çok beğenmiştim. Yiğit Ömer sekiz yaşında, ilköğretim üçüncü sınıfta ve son derece akıllı, çalışkan, saygılı bir delikanlı… Annesi sevinçle oğlunun başarısını paylaştığında okudum ve gözlerim doldu…
E öyle birine saygı duyar ve bu hafta köşemi seve seve emanet ederim ben de. Okuduğunuzda eminim bana hak vereceksiniz…
* * *
“KORONA GÜNLÜĞÜM”
“Sıradan bir yaz günüydü. Güneş gökyüzünden sımsıcak gülümsüyordu. O gülümsedikçe çiçekler açıyor, kuşlar cıvıldıyor, bahçemizdeki hanımelinin kokusu etrafı sarıyordu. Yaz tatilinde olduğumuz için yapacak pek bir işim yoktu. Biraz oyalanmak için kütüphanemi düzenlemeye karar vermiştim. Çünkü kitaplar benim her zaman en iyi dostlarım olmuştu.
Annem ben çocukken bana bir sürü kitap alır ve;
-“Bir gün kocaman bir kütüphanen olacak ve sen de o kütüphanenin bilge koruyucusu olacaksın” derdi.
Öyle de oldu. Ben ne zaman sıkılsam hep kitaplarıma koştum, ne zaman bir bilgiye ihtiyaç duysam onların sayfalarını karıştırdım. Hatta kendim kitaplar yazdım. Onları resimledim. Yani anlayacağınız ben tam bir kitap kurdu olmuştum.
Çocukken günlük yazmayı da çok severdim. Ve onları günün birinde kitap olarak yazmayı hayal ederdim. Çünkü günlüklerim benim kalbim gibiydi. Neşelerim, üzüntülerim, hayallerim, en sevdiğim arkadaşlarım, sevdiğim oyunlar, gittiğim kurslar, çok mutlu olduğum anlar, okuduğum kitaplar, ailemle olan anılarım, öğretmenlerim, okul arkadaşlarım kısacası hayatımla ilgili her şey günlüğümde saklıydı. Yıllar sonra kütüphanemi karıştırırken işte o günlüklerden birine rastladım. Hazine bulmuş gibi sevinmiş ve çok duygulanmıştım.
Hemen oturma odasına geçtim ve günlüğümün tozlu sayfalarını karıştırmaya başladım. Elime alır almaz arasında kuruttuğum kartopu çiçeği geldi elime, onu oraya annemle birlikte koymuştuk, yıllar sonra kuru bir çiçek olacak ama içinde bir sürü anı barındıracak ve beni hatırlayacaksın derdi annem. Öğle de oldu o yaz annemle doyasıya vakit geçirmiştik… Günlüğümü karıştırırken gözüme birkaç sayfa takıldı. Başladım okumaya…
“Sevgili günlük; Bugün kötü bir haberle uyandım. Çin’de yayılmaya başlayan Korona virüs tüm dünyaya bulaşmaya başladı. Ülkeme de yayılmasından korkuyorum…” Şubat 2020
“Sevgili günlük; Bugün ülkemizde ilk virüs vakası tespit edildi. Ülkemizin Sağlık Bakanı tedbirli olmamızı ve evlerimizde kalmamızı söylüyor…” Mart 2020
Sevgili günlük; Bugün okullar tatil edildi. Bunun için çok üzgünüm. Okulumu Öğretmenimi ve arkadaşlarımı çok özleyeceğim. Milli Eğitim Bakanımız derslere Eba TV üzerinden devam edileceğini söyledi…” 12 Mart 2020
“Sevgili günlük; Bugün Korona virüs yüzünden ilk ölüm gerçekleşti. Çok üzgünüm. Sağlık Bakanımız da ölüm haberini verirken gözyaşlarını tutamadı. Ağladı ama belli etmedi. Allah sağlık çalışanlarına yardım etsin. Bundan sonra bütün duam onlar için olacak…”18 Mart 2020
“Sevgili günlük; Okullar tatil edildiğinden beri evde çok sıkılıyorum. Öğretmenimiz günlük ödevlerimizi gönderiyor. Derslerimizi Eba TV üzerinden takip ediyoruz. Ama yinede hiçbir şey arkadaşlarınla oynamanın tadını vermiyor. “Hayat Eve Sığar” ama sevdiklerimizle olamayınca üzülüyorum. Ama pek de sorun yok. Çünkü oyun evde de oynanır. Örneğin: Satranç, saklambaç, mangala, lego gibi oyunlardan çok ne var ki? Sağlığımız yerinde olsun yeter. Oyundan başka da yapacak şeyler var. Örneğin: Kitap okumak, resim çizmek, televizyon izlemek, origami yapmak saymakla bitmez…” 22 Mart 2020
“Merhaba günlük; Bugün benim doğum günüm ve ben bir karar verdim. Büyüyünce doktor olacağım. Tüm dünyayı korona ve diğer virüslerden kurtarmak için savaşacağım. O nedenle şimdi daha çok kitap okumalı ve araştırmalıyım hoşça kal günlük…” 04.04.2020
“Merhaba günlük; Bugün Koronadan ölenlerin sayısı 501 oldu ve içinde sağlık çalışanları var. Çok mutsuzum onlar ve aileleri için üzülüyorum. Günlerdir evlerine gidemiyorlar. Çocuklarını göremiyorlar. Ama yinede vazgeçmiyorlar. Büyük bir fedakarlıkla korkusuzca çalışmaya devam ediyorlar. Şimdi daha da çok istiyorum doktor olmayı. Ben de bir gün insanların hayatını kurtarmak ve onları sevdiklerine kavuşturmak istiyorum günlük…” 05.04.2020
“Bugün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Virüs tüm ülkemizi sardı. Devletimiz canla başla çalışıyor. Ama hala virüsün ne kadar tehlikeli olduğunu anlamayanlar var. İşimiz zor günlük. Ama biz yinede vatanımıza milletimize dua edelim ki şu zor Covid – 19 günlerini Allah’ın izniyle atlatalım inşallah…” 11.04.2020
Günlüğümü okurken gözyaşlarımı tutamıyordum, ama buna rağmen okumaya devam ediyordum. O günleri nasıl atlattığımıza inanamıyordum. Okudukça o günleri tekrar yaşıyordum. Şimdi baktığımda kötü bir rüya görmüşüm de uyanmışım gibi. Çok garip!
“Sevgili günlük; Bugün çok mutluyum. Aylardır ülkemizi esir alan ve birçok insanın ölmesine neden olan virüs artık yok… Bilim adamları ve doktorlarımızın çalışmaları sayesinde virüsü yendik… Kalbim küt küt atıyor. Yeniden okula gidebileceğiz, arkadaşlarımızla oyunlar oynayabileceğiz, piknikler yapabileceğiz, tatile gidebileceğiz içim içime sığmıyor… Şimdi dışarı çıkıyorum hoşça kal sevgili günlük…” Haziran 2020
“Bugün ilkokulu bitirdim günlük, Doktor olmama az kaldı, Ailecek kutlama yaptık. Öğretmenimden ayrıldığım için üzgünüm. Emeklerini asla unutmayacağım…” Haziran 2021
Hem ağlıyor hem gülüyor hem de günlüğümün sayfalarını karıştırmaya devam ediyordum. Bir de baktım ki işte hayatımda ki en mutlu gün…
“Sevgili günlük; Bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oluyorum. Birazdan törene gideceğim. Ailem beni bekliyor. Çok mutluyum, çok duyguluyum. Vatanıma hizmet edeceğim, insanlara sağlık dağıtacağım, onları iyileştireceğim için çok gururluyum…” Mayıs 2036
Günlüğümün son sayfasını mutlulukla okudum…
“Sevgili günlük; Bugün veda günü… Yıllar önce bir sürü insanın ölmesine sebep olan küçücük bir virüs benimse doktor olmama sebep oldu. Hayal kurmak ve hayallerine inanmak başarmanın yarısıymış. Ben inandım, istedim ve başardım. Şimdi iyileştirecek hastalarım var. Hoşça kal günlük…” Eylül 2036
Yiğit Ömer MEYDANERİ
Güneş İlkokulu 3/L Sınıfı-Çankırı”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet
17 Aralık 2023 Köşe Yazıları
09 Kasım 2023 Köşe Yazıları
28 Ekim 2023 Köşe Yazıları