logo

Darülaceze’nin 119 Yıllık Öyküsü

Darülaceze’nin 119 Yıllık Öyküsü

İstanbul Ajansı adına yapılan röportajda, Darülaceze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi’dan 119 yıllık kurumun hikâyesini ve bilinmeyenlerini dinledik.

İstanbul Ajansı olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olan Darülaceze Başkanlığı’nın ilk kadın yöneticisi olan  Dr. Aylin Çiftçi hanımefendi ile Darülaceze’nin bilinmeyenleri ile ilgili bir röportaj gerçekleştirdik. Dr. Aylin Çiftçi ile gerçekleştirdiğimiz sohbetimiz;

1.Darülaceze’nin tarihçesi nedir?

Darülaceze 2015 yılında 120. yılını kutlayacak bir kurum. 1895 yılında Sultan 2. Abdülhamit Han tarafından kuruluyor. O dönem Osmanlı-Rus savaşları olduğu için sokakta kalan kişilerin artmasından ötürü padişahın böyle bir kurumun açılması için talimatı oluyor. Çok uzun bir hazırlık dönemi olan (5-6 yıl) kurumun her şeyi ile bizzat Abdülhamit Han ilgileniyor. Osmanlı’nın zor zamanlarında yapımına başlanan kuruma Abdülhamit han kendi mal varlığını bağışlıyor. Mal varlığının listesi Darülaceze’nin kayıtlarında bulunuyor. Bu mal varlıkları müzayede yoluyla satışa çıkarılıyor ve satıştan elde edilen 7 bin altın kurumun yapımında kullanılıyor. Bağışlanan ürünler arasında havludan çoraba kadar her türden ürün bulunuyor. Darülaceze’nin ilk kuruluş aşamaları da fotoğraflanarak padişaha sunulmak üzere arşivleniyor.

Yaklaşık 110 yıllık bir nizamname kullanıyoruz. Yani binanın ilk kurulduğu zamanlardaki kanunları aynen geçerli. Çünkü muhteşem bir kurgu ve her şey çok ince düşünülmüş. Burası Okmeydanı’nda Atış Poligonu olarak bilinen bir yer. Bu arazi bir hayırsever tarafından bağışlanıyor. Binanın ve arazinin mimarisi çok incelikle hesaplanarak çalışılıyor.

Şuanda içerisinde bulunduğumuz odanın 120 yıl önceki hali de fotoğraf arşivinde mevcut. Bu odada Abdülhamit Han 1 yıl başkanlık yapıyor, sonrasında yönetim sadrazamına, onun ardından da İçişleri Bakanına bırakılıyor. Kurumun tüm alanının içerisinde bulunan her şeyin malzemeleri çok özel seçiliyor. Çamaşırhanesinin, mutfağının, ısıtma sistemlerinin her şeyin en iyisi bulunuyor ve getirtiliyor. Acezeler için denmiyor yani hiç kimsesi olmayıp da, ihtiyaç sahibi olanlar için yapılsın “Nasıl olsa her şey olur burada” denmiyor. Her şer titizlikle en ince ayrıntısına kadar düşünülüyor. Burada en önemlisi, insanları hayat bulacağı bir yer oluşturuluyor. Onun için de atölyeler oluşturuluyor. Özellikle burada çorap dokuma atölyesi, halı, kilim, battaniye, ipek halı, kundura, çorap üretimi gibi atölyeler oluşturuluyor ve belgeleniyor. Ayrıca buranın idarecileri ve ziyaret eden ünlü isimler günlük şeklinde tutulan bir deftere duygularını yazıyor. Bu günlükte buranın ilk kurulduğu zamanların bilgilerini bulmak mümkün. Böyle bir kurguyla hazırlanmış ve 120 yıldır hiç bozulmaksızın aynı amaca yönelik hizmet etmiş, devletten hiçbir destek almadan tamamen bağışlar üstünde ayakta duran bir kurumdur Darülaceze.

2. Darülaceze’de bakım ve hizmetler nelerdir?

Biz burada “bakım” yani hiçbir şey yapamayan bir kişiye hizmet edildiği anlayışını kırmaya çalışıyoruz. Şuanda yaptığımız en önemli çalışmalardan birisi bu. Bakımın içerisine kişinin kendisini iyi hissetme hali girdiği için burada bizim günümüz sabah sporuyla başlıyor. Pazartesi, Çarşamba, Cuma günleri özel hocamız eşliğinde yürüyüşler yapıyoruz. Onun dışında kahvaltımız öğle yemeği, ikindi çayı, akşam yemeğimiz ve gece kahvaltımız bulunuyor. Biliyorsunuz Türk kültürü biraz yemeğe dayalı. Mümkün olduğu kadar da mutfağımızı iyi tutmaya çalışıyoruz. Burada herkesin aslında meşgul olduğu bir alan var. Darülaceze’de bulunmadan önce yaptığı bir iş-meslek var. Biz onları yeniden burada yaşatmaya çalışıyoruz. Aslında burası ilk kurulduğu zamanda buna ilişkin atölyeler oluşturulmuş. Burası bir toplama kampı olmasın, kendi ayakları üstünde durdukları, hayat buldukları bir yer olsun diye düşünüldüğü için bu atölyeler oluşturulmuş. Biz atölyeleri bugünün şartlarına taleplerine uygun yaşatmaya çalışıyoruz.

Sakinlerimize bir anket yapıldı. Bu anketten herkesin beklentileri çıkarıldı. Bu talepler doğrultusunda atölyeleri oluşturduk. Gün buralarda geçiyor. Hobi bahçeleri var. Müziğimiz sürekli olarak bahçemizde çalınıyor. Ziyaretçilerimizle beraber keyifli bir şekilde sohbet ediyoruz. Genel olarak beylerin kullandığı bir kafeteryamız var. Burada maçlar izleniyor, çay ve kahve içilebiliyor. Burada bir günümüz böyle geçiyor.

Tabii ki yatağından çıkamayacak durumda olanlar da var. Onların 24 saat boyunca vücut bakımı ve yeme-içme gibi ihtiyaçlarını karşılayacak ekiplerimiz var. Bu şekilde bakım hizmetlerimizi toparlamış oluyoruz.

3. Darülaceze’ye nasıl bağış-yardım yapılabilir?

Burası bağışlarla ayakta duran bir yer. Bizler de web sitemiz üzerinde bağışlarımızı duyurmuş durumdayız. Web sitemiz www.darulaceze.gov.tr‘dir. Bu siteden online bağış yapılabiliyor. Bütün yıl boyunca adak bağışları yapabiliyorsunuz. Bizzat kendiniz gelerek adağınızı yerine getirebilirsiniz. Bunun dışında internet sitesi üzerinden hesap numaralarımızı bulabilirsiniz. Ayrıca binan içine girip “bağış-kabul” birimimizle görüşmelerinizi yapabilirsiniz. Hatta bu görüşmeleri yapmadan önce içeride dolaşıp nereye bağış yapacağınızı görebilirsiniz. Genelde bağışçılarımız içeriyi dolaştıktan sonra gönüllerinden gelen bağışların iki üç katını yapıyorlar. Bağışçılarımızın her zaman misafir olmalarını bekliyoruz. Ayrıca Kurban Bayramı’nda da bağış yapılabilir. Hem aynî hem de nakdi bağış kabul edebiliyoruz. Bazen bu kurumun ihtiyacı olan bir eşya da olabiliyor. Çeşitliliği olan giyilmemiş kıyafetleri de alabiliyoruz. Bazen gönlünden geçip bir tepsi börekle gelenler de olabiliyor. Bu şekilde gelen bağışları ilgili arkadaşlara göndererek eşit dağılımı sağlamaya çalışıyoruz.

4. Hangi gün ve saatte Darülaceze ziyaret edilebilir?

24 saat işleyen bir yer olduğu için saat sınırlaması koymak istemiyoruz. Ama burada yaşayan sakinlerimizin hayatı sabah 08.30’dan itibaren başlıyor. Kış saatlerinde 17.00 – 18.00’a kadar daha uzun ziyaretler gerçekleştirilebiliyor. Bazen belli günlerde bakım banyo saatleri olabiliyor. Ziyarete gelen kişileri hemen başka bir dairede ağırlıyoruz. Bebekler içinse öğle yemeğinin ardından 15.30’a kadar ziyaret gerçekleştirilebiliyor.

5. Yeni protokol-projeler var mı?

Hayatta ne varsa Darülaceze’de de var. Burada mimarlık, halkla ilişkiler, bakım ve sosyal aktiviteler de var. Dolayısıyla bu çalışmaları, burada gerçekleştirebilmek için sıkı bir ekip gerekiyor. Bizim her branşta bu işleri yürütebilecek ekibimiz olamayabiliyor. Ama mutlaka bunları bunların koordinatörü olabilecek nitelikte arkadaşlarımızı var. İstiyoruz ki, biz kazanırken kazandıralım.

Üniversitelerimizle protokoller yaptık. Her üniversitenin belli fakülteleri var. Üniversiteler bölümlerini bize bildirdiler. Biz de ihtiyacımızı olan alanları bildirdik. Burada staj yapabilecek alanları ve topluma hizmet projeleri kapsamında çalışma yapılabilecek alanları çıkardık.

6. Hayat Okulu projesi devam edecek mi?

Hayat Okulu’nda Darülaceze sakinlerinin hayat tecrübelerini gençlerle paylaştığı bir çalışma yaptık. İlk mezunlar önümüzdeki hafta sertifikalarını alacak. Bu tür çalışmaların devamı gelecek. Çünkü hiçbir okulda olmayan bilgileri bu okulda öğrenebilirsiniz. Telefon açabilir ve Web sitemiz aracılığıyla başvuru yapmak isteyebilirsiniz.

7. Darülaceze ailesi olarak İstanbullulara bir mesajınız var mı?

Önümüzdeki yıl, Darülaceze 120. yılını kutlayacak. 120. Yılımızda birçok etkinliğimiz olacak. İsteğimiz vatandaşların buraya gelerek yapacağımı çeşitli etkinliklere katılmalarıdır. Hiçbir katkıda bulunmasalar bile, burada bulunmaların önemi çok büyük. Ayrıca burayı yaşayan bir müze haline getirmek istiyoruz. Önümüzdeki Ağustos ayında bir açılış yapacağız. Bu müzeye de herkesi şimdiden davet ediyoruz.

Röportaj: Burcu KASARCI / İstanbul Ajansı

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ