logo

SENİN TUZUN KURU


Yaşar Geler
yasargeler@hotmail.com

Bugün hafta sonu ve evdeyim. Saat 15.00 suları telefonum çaldı. Baktım çok sevdiğim ve değer verdiğim bir genç kardeşim. Merhabalar, hoş beş derken;
Hocam bir hazırlık var mı? diye sordu.

Hayırdır kardeşim ne hazırlığı?

Hocam siyaset, dedi.

Yok kardeşim benim şu an siyasetle ilgili bir planım yok, dedim. Epey bir konuşmanın ardından…

Dip not: (Bu konuştuğum arkadaşımın evi yok kirada oturuyor. Kırtasiyeci dükkânda kirada duruyor. Arabası yok, toplu taşıma ile seyahat ediyor.)

Neyse konu başka yere doğru evrildi.

Hocam dedi, bugün aynı yaşlarda olduğum bir arkadaşım; vallahi senin tuzun kuru, dedi.

Hayırdır neden benim tuzum kuruymuş, diye sorduğumda:
Ya bak senin evin yok, araban yok, dükkân senin değil kiralık…
E dedim, o halde nasıl benim tuzum kuru oluyor, anlayamadım, dedim.
Ya bak dedi, benim evim var, arabam var, çocuklarım var, onların iş ihtiyaçları var. Yarın bir gün bunları kaybedersem perişan olurum. Aslında ben de sevmiyorum, fakat mecburen bunları kaybetmemek için oy veriyorum. Senin nasılsa kaybedeceğin bir şey yok. Sen tabi ki gayet rahatsın. Bağırıp çağırıyorsun. Kimseye eyvallahın yok. Benim varlığım da üstelik babadan kalma. Kendim bile kazanmamışım, nasıl kaybederim.
Diyalog başka birisinin dahil olmasıyla devam ediyor. Sohbete yeni katılan birisi de;
Arkadaş ben de işte şunu sevmiyorum ama mecburen yanlarında duruyorum ve gerektiğinde oy veriyorum, dedi.

E sen neden sevmediğine oy veriyorsun, diye sorduğum soruya:
Ya arkadaş biliyorsun ki benim çocuğum belediyede çalışıyor. Şimdi yanlarında gözükmesem yarın çocuğum işsiz kalmaz mı, cevabını veriyor.
Daha birçok örnekler verdi de ben özet geçeyim istedim.

Arkadaşın bu konuşmalardan çıkarımı: Hocam hayretler içinde kaldım. Benim onlara –sizin tuzunuz kuru- demem gerekmez miydi, diye soruyla geldi. Yani özetle diyor ki, yoksulun tuzu kuru, varlıklı korku, endişe ve panik ortamının baskısıyla mağdur durumda.

Şimdi, bir bakalım toplum nereden nereye evrilmiş. Şükredecek olanlar etliye sütlüye karışmıyor, susuyor, korkuyor, konuşsa da mecburen mevcudu savunuyor; zavallı ihtiyaç sahipleri, yoksullar konuşuyor. Çünkü yoksulun tuzu kuru.

Yani bu işin sağı solu da yok! Demek ki her kesimin bir tuzu kuru potansiyeli varmış.
Yaşar GELER

Paylaşın:
Etiketler: » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...