20 Haziran 2015

Ataşehir, Ataşehir Ak Parti, Genel, Gündem, İstanbul, Manşet, Özel Haber, Siyaset, Türkiye

A- A+

Naim Yağcı ‘13 Yıldır Millet İktidarda’

Seçimi değerlendiren Ak Parti Ataşehir İlçe Başkanı Av. Naim Yağcı Ak Parti’nin %41 oy oranın başarı olduğunu belirtip, 13 yıldır milletin iktidarda olduğunu söyledi.

Recep Kenan/itvhaber.com

Ak Parti’nin büyüklüğünün tescilli olduğunu vurgulayan Ak Parti Ataşehir İlçe Başkanı Av. Mustafa Naim Yağcı; “Türkiye’nin tescil edilmiş en büyük partisi Ak Partidir. % 41 gibi ciddi bir oy oranıyla bu seçimlerden de galip çıktık. Partimizin iktidarda olduğu 13 yıldır millet iktidarda” diye konuştu.

Muhalefetin toplumu “Maraba“ gibi gördüğünü iddia eden Naim Yağcı, Recep Kenan aracılığı ile itvhaber.com’a yaptığı seçim değerlendirmesinde; “Toplumu maraba gören kesim kendi iktidarını ister. Yapılan güçlü Türkiye’nin durdurulmasıdır” dedi.

Hükümet kurma çalışmalarında koalisyonun kaçınılmaz olduğunun altını çizen Yağcı, Ak Parti – MHP koalisyonunun en yakın olasılık olduğunu belirtip koalisyondan kaçarak muhalefette kalmak isteyen liderlere de; “Hiçbir seçmen partisi muhalefet olsun diye oy vermez. İktidardan kaçana da seçmen dersini vermeli” uyarılarında bulundu.

Güçlü Türkiye Egemen Güçler İçin Tehlikedir

Ak Parti iktidarı ile devam edilse Türkiye’nin birkaç ligi bir anda atlamış olacağının altını çizen Ak Parti Ataşehir İlçe Başkanı Av. Naim Yağcı, “Ak Parti iktidarı ile Türkiye dünya süper güçleri arasında yer alacaktı. Güçlü bir Türkiye egemen güçler için tehlikedir. Bunu topluma biz tam anlatamadık. Yurt dışından ülkemizi daha iyi görüyorlar. Yurt dışı oylar partimizin gerçek oyudur. %49’dur benim kabul ettiğim Ak Parti’ye destek. Ak Parti’nin siyasi arenadaki gücü” ifadeler ile Ak Parti’nin gerçek oy oranının sandığa yansımadığını iddia etti.

“Seçmenin AK Parti’ye Verdiği Görevde Sorumlu Davranacağız”

7 Haziran Genel Seçimleri sonuçlarının ülkemize, halkımıza ve patilerine hayırlı olması dileği ile açıklamalarına başlayan Ak Parti Ataşehir İlçe Başkanı Av. Mustafa Anim Yağcı; “Parti olarak arzu ettiğimiz gibi bir sonuç değil. Seçmenin, milletin takdirine de saygımız sonsuz. Tek başımıza iktidar olmayı yakalayamadık. Şu da bir gerçek ki Türkiye’nin tescil edilmiş en büyük partisi Ak Partidir. Ancak seçmenin takdirine saygımız sonsuz. Umut ediyorum ki ülkemizin her hangi bir krize geçmeden, en büyük sorumluluğu AK Parti’ye veren seçmenin takdiri doğrultusunda sorumlu davranacağız. Ülkenin daha ileriye gitmesi için bu aritmetikten de olumlu bir sonuç çıkarmaya gayret edeceğiz. % 41 gibi ciddi bir oy oranıyla bu seçimlerden de galip çıktık. Bu milletin hala güveninin arkasında olduğu parti Ak Parti’dir” dedi.

Ak Parti Ataşehir İlçe Başkanı Av. Mustafa Naim Yağcı, Recep Kenan aracılığı ile itvhaber.com’a yaptığı seçim değerlendirmesinde şu açıklamaları yaptı:

“İktidarların Yıpranması Doğal”

Partiler iktidarlarda her zaman yıpranır. İktidarların yıpranması kadar doğal bir şey yoktur. Kendi seçmenizi dahi süreç içinde mutlu etmeniz mümkün değildir. Yaptıklarınızla değil; daha çok yapamadıklarınızla anılırsınız. Yaptığımız birçok hizmet ver. Birçok şeyi yaptık, kazandırdık. Vaat ettiklerimizin çoğunu yaptık. Dünyada ihtiyaçlar bitmez. İhtiyaçlarda bitmemiştir. Mutsuzluklarda vardır… O mutsuzluklardan mutlaka iktidarın yıpranması kadar da doğal bir sonuç olmaz.

“Guruplar Ak Parti Karşıtlığına Odaklandı”

Bu seçimde Ak Partinin şöyle bir özelliğini görmüş olduk. Sadece doğal seyrinde yıpranan bir iktidar değil; Türkiye’deki bütün muhalefet partilerinin hiçbir proje ortaya koymadan, hedef aldıkları bir Ak Parti. Yine muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, bazen egemen sermaye guruplarının dış destekli gurupların Ak Parti’ye karşı yürüttükleri mücadelesi. Onun haricinde; dünyadaki siyaseti dizayn eden egemen güçlerin medyasıyla, içerdeki işbirlikçileriyle mücadelesinin tek odaklandığı nokta Ak Parti’yi zayıflatmaktı.

Doğal iktidar sürecin yıpratmış olma durumu, diğer taraftan bütün muhalefetin 13 yıl boyunca sürekli aynı noktada AK Parti’nin üzerine yapmış olduğu atışlar, yine dünya siyasetini dizayn eden egemenler in hepsinin AK Parti karşısında birleşmesine rağmen eğer bir parti %41 oy almışsa; bu parti çok büyük partidir.

Parlamenter Sistemin Dünyayı Getirdiği Durum Ortada

Bu doğal karşılanır… Eğer %41 ile iktidar olsaydık sevinmiş olacaktık. Daha önce %34 ile iktidara gelmiş ve 364 milletvekili sandalyesi kazanmıştık. Bugün %41 oy almışız, 258 sandalyeye sahibiz. Buda parlamenter sistemin getirdiği bir aksaklık. Netice itibariyle bu sistemde çok dişli olmanız gerekir. Barajın düşmesi durumunda daha çok parti meclise girmiş olacak. Parlamenter sistemin dünyayı getirdiği durum ortada… Parlamenter sistem, ülkelerin sistemlerini tıkayan bir rejim haline gelmiştir.

“%41 Niye Aldık Değil, %55 Niye Alamadık?”

Böyle bir süreçte dahi aldığımız sonuç çok büyük bir başarıdır. Özeleştiri olarak kendimize baktığımızda; Ak Parti’nin potansiyelini %55 olarak görüyorum. “Bunu niye alamadık?” belki kendi içimizde bunu sorgulayabiliriz. “%41 niye aldık?” diye sorgulamam. Ciddi bir yıpratma operasyonu ile %41 çok ciddi bir başarıdır.

“Bir Kesimde, Düşmanlığa Varan Erdoğan Karşıtlığı Var”

Cumhurbaşkanının yürüttüğü çalışmaya toplumdan aşır reaksiyon yoksa demek ki yapılan doğrudur. Ciddi bir proje olarak düşmanlığa varacak ölçüde Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı yürütüldü. Yönetme erkinin kendilerine ait olduğunu düşünen kesimde, düşmanlığa varan bir Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı var. Ülkenin medya gurupları ile beraber ciddi bir blok olarak Ak Parti karşısında yer almıştır. Ciddi manada iktidarın nimetlerinden istifade eden, 13 yılda yapılan hamlelerle, bataktaki ülkeyi uçurumun kenarından bu duruma getiren iktidarın yapmış olduklarını gölgede bırakır bir muhalefet ön plana çıkarıldı. Yapılan hizmetlerin yokmuşçasına gösterir bir muhalefete rağmen böyle bir sonuç alınmıştır.

“Tünelin Işığı Görünüyor”

Parti olarak diyoruz ki; önümüz aydınlık. Ey millet takıl peşime. Ufkumuz var, geleceği inşa ediyoruz, tünelin ışığı görünüyor. Muhalefette, “tünelin önü karanlık, yangın var takılma Ak Parti’nin peşine” diyor. Çıkış göstermiyor. Muhalefetin takıldığı nokta bu… Toplumu gererek aydınlık bir yol gösteremedi. Toplumu karamsarlığa iten muhalefettir. Aslında muhalefet tahkir, küfür değil rekabet etseydi belki hayırlı bir sonuç çıkacaktı. Ülkem adına üzüldüm.

“Dünya Türkiye’yi Kaybetmek Üzereydi”

2015 seçimi ülkem için en önemli seçindi. 2015 seçimlerinde tek başımıza iktidar olabilseydik biz 13 yıldır çalıştığımız tam bağımsız milli ülkemizi inşa etmiş olacaktık. 2019’a kadar ikinci şahlanmışı sağlayacaktık. Artık Türkiye’nin önü, engellenemez bir açıklığa doğru gidecekti. Yani dünya Türkiye’yi kaybetmek üzereydi. Çünkü ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızı da kazanacaktık 2015 seçimleriyle. Dünya egemenleri Türkiye’yi kaybetmek üzereydi. Hala bir umutları var ama diz çöktüremediler. Büyük bir şansı kaybettik ülke olarak bunu da böyle söyleyeyim

“Ataşehir HDP’ye Desteğini Yüzde Bin Artırmıştır”

Ataşehir’de 2011 genel seçimlerine göre değerlendirdiğimizde hakikatten körelme var. Nefret boyutunda bir karşıtlık var. Bundan birkaç yıl önce; “PKK askerlerimizi, evlatlarımızı şehit ediyor” diye feveran eden topluluk, bugün HDP’ye yüzde bin desteğini arttırmıştır. Doğu Ataşehir’de 217 olan HDP oyu bu seçimde bin dokuz yüz olmuşsa burada bir şey vardır. Kürt seçmenlerin olduğu yerde bizi temsil eden partidir diye oy verebilir. Ama kendini sol, liberal seçmen olarak gören, bu ülkenin kaymağını yiyen, Ak Parti iktidarında zenginliğine zenginlik katan, Batı Ataşehir’de HDP’nin oylarının bu denli artması; tamamen AK Parti’yi zayıflatma, iktidardan indirme düşüncesine bağlıyorum. Mustafa Kemal gibi artış olması gereken mahallelerde böyle Doğu Ataşehir gibi ciddi artışlar olmadı.

“Amaç HDP’yi İktidar Yapmak Değil”

Buradaki amaç HDP’yi iktidar yapmak değil… Sadece Ak Parti’nin önünü kesme adına böyle bir tablo oluşmuştur. Onlar bunu göremediler. Dün kan akıtan, bugün toplumu tehdit ederek oy alan bir partiye destek verdiler. Sermayenin elinde olan medyanın bilinçaltına tam anlamıyla masum bir parti olarak HDP’yi çıkarmış olması nedeniyle bu başarıyı elde etmiştir. HDP Kandille bağını koparmamıştır. PKK ile bağı olduğu yadsınamaz. Teröre “terör” diyememiştir. Öcalan’a “Sayın” diyor ve lider olarak değerlendiriyor. Terörün beslediği bir partidir aslında.

Ataşehir’de Asıl Kayıp CHP’de

HDP’ye iki türlü kayan oy var. CHP, liberal ve sol kesimin Ak Parti karşıtlığından kaynaklanan oylar. Bunlar samimi oylar değil, nefrete verilmiş oylardır. Diğer tarafta ise AK Parti’den etnik, muhafazakâr Kürt seçmenin kendisini temsil ettiği düşüncesine kapılmak suretiyle belli oranda giden oylarıdır. Bunu bu şekilde kabul ediyoruz. Ataşehir’deki netice itibariyle Türkiye ortalamasında azalan değerde az bir oy kaybına sahibiz. CHP’nin iktidar olduğu Ataşehir’de asıl kayıp onlarda. 2014 seçimlerine baktığımızda CHP’nin 40 bine yakın ciddi bir oy kaybı var. Ataşehir Belediyesi CHP’de. Belediye Başkanının eşi milletvekili adayı… Asıl kayıp CHP’de…

HDP’nin Yükselmesi, MHP’ye Yaradı

Ak Parti hiçbir zaman kutuplaştırmadan yana olmadı. Hep kucaklayıcı oldu. Karşıtlar kutuplaştırdı. Bu kutuplaşmadan kaynaklanan Türkiye genelinde milliyetçi duyguları biraz üst noktaya çıktı. İki parti birbirini tetikledi. HDP oylarının artışı milliyetçi tabanı tetikledi. MHP sağlıklı bir muhalefet yapmış olsaydı, milliyetçi ruhundan beslenmeseydi; farklı bir netice alınırdı. HDP’nin yükselmesi, MHP’ye de yaradı.

“Bugün Seçim Olsa Çok Farklı Sonuç Ortaya Çıkacaktır”

Ama bugün seçim olsa çok farklı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Seçmenin kararına saygılıyım. Bizim yaptıklarımızı görmezlerse bile biz yapmaya devam edeceğiz. Aslında seçmen partimize; “iktidar olsun ama çok güçlü bir iktidar olamasın” öngörüsüyle oy kullandı, ama olmadı. Koalisyon ihtimalini seçmen düşünseydi tek başına iktidarı buradan çıkarırdı.

“Koalisyon Erken Seçimden Daha Yakın“

Çıkan tabloda erken seçimden ziyade koalisyonu daha yakın görüyorum. Koalisyonun ülkeyi olumsuzluğa götüreceğini düşünüyorum. 3-4 yıllık koalisyonun neticesi karanlıktır. Düzeltmek için bir 15 yıl daha uğraşırız. Önemli olan vaatlerin yerine getirilmesi elbette. Ama istikrarı da korumak lazım… Popülist davranıldığı zaman ülkenin geleceği karanlık olur.

“Toplumu Maraba Gören Kesim Kendi İktidarını İster”

Burada millet en büyük desteği Ak Parti’ye verince, en büyük sorumluluğu da Ak Partiye vermiştir. Onun için bu sorumluluk bilinci ile davranılıp mutlaka hükümetin ana omurgasının Ak Parti olmasının düşüncesindeyim. Seçimler gelip geçer ama yine biz burada halkımızla beraberiz. Yönetim erkinin ellerinde olduğunu düşünenlerin koalisyon planları var. Bunların garezi toplumadır. Toplum düşmanlığıdır yapılan. Bunlar toplumu “Maraba” olarak görmüşler. Toplumu maraba gören kesim her zaman için kendi iktidarını oluşturmak ister. Biz milletin iktidarı taraftarıyız. 13 yıldır millet iktidarda.

“Ak Parti İle MHP Koalisyonu Yakın”

En yakın koalisyon Ak Parti ile MHP ortaklığında kurulacak hükümet olarak görüyorum. Zeminler mutlaka yoklanacaktır. Bunun dışındaki koalisyonları çok olası görmüyorum. Ak Parti – CHP koalisyonu ihtimal dâhilindedir. Ama ne Ak Parti ne de CHP tabanının çok sıcak bakmadığı bir gerçektir. Zaruret durumunda hem Ak Parti hem de CHP tabanı bunu dikkate alacaktır. Başbakanımız önceliklerini sıraladı; 1 ülkemizin geleceği, 2 partimizin geleceği, sonra nefsimiz.

“Seçmen Muhalefet Ol Diye Oy Vermez”

Kimsenin muhalefeti tercih etme hakkı yoktur. Seçmen partisine iktidar olsun diye oy verir. Sen muhalefeti tercih edersen, seçmen de sana dersini verir. Hiçbir seçmen partim muhalefet olsun diye oy vermemiştir. %10 oyu olan partiye de iktidar olsun diye oy vermiştir. İktidardan kaçana da seçmen dersini vermeli.