logo

KENTSEL DÖNÜŞÜM, ÇOK KATLI YAPILARLA DONATMAK DEĞİLDİR

KENTSEL DÖNÜŞÜM, ÇOK KATLI YAPILARLA DONATMAK DEĞİLDİR

idris_gulluce_İLBANK Ankara Macunköy’de ‘Kentsel Dönüşüm Çalıştayı’ında konuşan Bakan Güllüce, kentsel dönüşüm, çöküntü alanlarının çok katlı yapılarla donatmak olmadığını söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İLBANK Ankara Macunköy Sosyal Tesisleri’nde ‘Kentsel Dönüşüm Çalıştayı’ düzenledi.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞTAYI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği Kentsel Dönüşüm Çalıştayı’na Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Bakanlık Müsteşarı Mustafa Öztürk, Bakan Danışmanı ve İller Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Acar, Bakanlık Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen ve İller Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gürbüz katıldı.

“BU ÇALIŞTAYLARDA MÜŞTEREK AKLI KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Bakan Güllüce şöyle konuşu:

“Gelişmiş ülkelerin gelişmemiş ülkelere göre farklılıklarından biri de bu tip organizasyonları çok yapması. Binlerce düşünce kuruluşuna sahip olan ülke ile buna sahip olmayan ülke arasında fark oluşuyor. İnşallah biz de o binlerce düşünce kuruluşunu ve çalışmaya, aklını çalıştırmaya çalışan ülkelerin önlerinde oluruz temennisinde bulunuyorum. Bu çalıştaylarda müşterek aklı kullanmaya çalışıyoruz. Bunu bakanlık olarak çok yapmayı düşünüyoruz. Muhalefet, iktidar veya şu görüşlüsü, bu görüşlüsü olmaz, aklı olan herkes bizim için kutsaldır.”

“KENTSEL DÖNÜŞÜM, ÇÖKÜNTÜ ALANLARININ ÇOK KATLI YAPILARLA DONATILMASI DEĞİLDİR”

İller Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Gürbüz, yeni kentsel dönüşüm paradigmasının fiziksel bozulma ile toplumsal bozulma arasındaki doğrudan bağlantıyı kabul ettiğini belirterek, “Bunun doğal sonucu olarak da halkın katılımı ve bilginin paylaşılıp tartışılması sürecin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bu nedenle kentsel dönüşüm kavramı, çöküntü alanlarının çok katlı yapılarla donatılması değil, şehirlerin restorasyonu ve rehabilitasyonu anlamına gelmektedir. Dönüşüm kavramı artık kentlerin nefes aldığı, restorasyon gördüğü, rehabilite edildiği alanlar haline gelecektir” diye konuştu.

“CİDDİ ANLAMDA MÜLKİYET SORUNU VAR”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Gürgen, tek tip bir elbiseden, tek modelden bahsedilmesinin mümkün olmadığını kaydederek, “Ne yazık ki Türkiye’mizde ciddi anlamda mülkiyet problemi var. İşin başında mülkiyet konusunda öyle bir keşmekeşin içerisindeyiz ki kentsel dönüşüm nedir diye aklımıza geldiğinde, herhalde ilk önce mülkiyettir demek gerekiyor. Mülkiyet yapısını çözdükten sonra işlerin daha kolay olacağını düşünüyoruz. Türkiye’de kentsel dönüşümden bahsederken elbette ki 6306 sayılı kanundan bahsetmemek de mümkün değil. Burada önemli olan insanların beklentilerinin hangi ölçüde tutulması gerektiği veya insanların, nasıl beklentiyle müracaat edilmesi gerektiği, nasıl değerlendirilmesi gerektiği de önemli konulardan bir tanesi” ifadelerini kullandı.

ŞEHİR KİMLİĞİ ÇALIŞTAYLARI

Ülke çapında yapılmakta olan stratejik mekansal planlama çalışmalarına, yardımcı kaynak ve referans olabilmesini ümit ettikleri bir çalışma olduğunu da bildiren Bakan Danışmanı ve İller Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Acar, Ordu’da, Üsküdar’da, Kütahya’da, Kırşehir’de, Sivas’ta, Düzce’de, Adıyaman’da gerçekleştirilen Şehir Kimliği çalıştaylarından çok olumlu takdir ve tebrik aldıklarını anlattı. Acar, şunları kaydetti:

“Şehir kimliği çalıştaylarıyla şehirlerin tarihten gelen değerlerini, kültürel miraslarını, sosyal yapısını, jeostratejik konumunu, ekonomik değerlerini, turizm, tarım açısından ne değerleri varsa, şehirli kendi şehrini nasıl tanımlıyorsa, bütün bu tanımlamalarla şehrin kimliğini ortaya çıkarıp, sonra da onun mekansal planlamada bir kaynak ve referans olmasını arzu ediyoruz.”

“İNSAN ODAKLI KENTSEL DÖNÜŞÜM DİYORUM”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk ise kentsel dönüşüm çalışmalarının odağında insanın olması gerektiğinin altını çizerek, “Bu binaları, bu kentsel dönüşümü insan için yapıyoruz. İnsanların mutluluğu, şehirlerin gelişmesi için, daha yaşanılabilir alanlarda insanların konforunun, standardının, kalitesinin artması için yapıyoruz. Yani insan odaklı kentsel dönüşüm diyorum ben. İnsanı esas alan kentsel dönüşüm olması iyi bir noktayı yakalayabilmemiz için bize katkı sağlar” dedi.

Konuşmaların ardından sunumlara geçildi. Çalıştayın sonunda ise 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un uygulanmasından doğan aksaklıkların giderilmesi, kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması, kentsel dönüşüm sürecinde karşılaşılan sorunlara pratik ve yasal çözüm önerileri getirilmesi konularıyla ilgili, yetkili kuruluşlara yardımcı kaynak teşkil edebilecek bir sonuç raporu elde edilecek.

Çalıştayla 2014 Aralık ayı itibariyle, 38 ilde 7 bin hektar büyüklüğündeki 150 farklı riskli alanı ilan edilen Türkiye’nin geleceği şekillenecek.

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ