logo

İstanbul’un Göbeği Ataşehir’de Bir Cennet

İstanbul’un Göbeği Ataşehir’de Bir Cennet

Atasehir_nezahat_gokyigit_botanik_parkiNezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, dünyada otoyol kavşağında kurulmuş olan, ilk ve tek botanik bahçesi olma özelliği taşıyor. İstanbul’un göbeği Ataşehir’de bir cennet.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından, eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturmak amacıyla kuruldu. Bu alanda, ilk aşamada “hatıra parkı” amacına yönelik bitkilendirme ve ağaçlandırma planı uygulanmış. Daha sonra, hatıra parkı yerine “botanik bahçesi” oluşturma amacına yönelik değişiklik gündeme alınmış ve bu amaç doğrultusunda çalışmalara başlanmış. Bahçe, gerekli düzenlemeler tamamlandıktan sonra, 2002 yılında halkın ziyaretine açılmış; 2003 yılında da adı, “Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi” olarak değiştirilmiş.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, İstanbul’un Anadolu yakasında, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden gelen otoyolunun birleştiği kavşakta bulunuyor. Bahçe, kavşaktaki ana yollar ile bağlantı yolları arasındaki adalar üzerinde kurulu ve yedi adadan oluşuyor. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, İstanbullular için bir nefes alma noktası oluşturmanın yanı sıra; botanik alanında bir araştırma, eğitim ve öğretim merkezi.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, 7 adadan oluşuyor

Merkez Ada, Mesire Adası, Ertuğrul Adası, İstanbul Adası, Anadolu Adası, Meşe Adası ve Arboretum Adası olmak üzere 7 adadan oluşuyor.

Merkez Ada

Merkez Ada, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi girişi ve yönetim bölümünün bulunduğu ada. Bu adada bodur kozalaklılar koleksiyonu, doğal alan, soğanlı bitkiler koleksiyonu, kaya bahçesi, kaya çatlağı bahçesi, çitli bahçe, kurak ve çorak bahçe, meyve ve sebze bahçesi, fidanlık ve işlikler bulunuyor. Şehitlerin hatırasına kurulmuş olan bodur kozalaklılar koleksiyonu, eğitim amaçlı bahçıvan çocuklar alanı, nilüfer havuzları, büyük havuzlar, kümes ve arılık da; Merkez Ada’da görülmesi gereken önemli köşelerden.

Kaya bahçesi, doğam ortamı kayalık alanlar olan, kaya üzerinde veya taşlar arasında yetişen, hayatını kayaya sarılarak sürdüren bitki türlerinin görüldüğü alan.

Mesire Adası

İnşaat faaliyetlerine 2007 yılında başlanan Mesire Adası, 23 Nisan 2009’da ziyarete açıldı. Bahçeye mesire için gelen ziyaretçilerin daha rahat edecekleri bir alana kavuşturulması ve Merkez Ada üzerinde yoğunlaşan ziyaretçi baskısının azaltılması amacıyla kurulan Mesire Adası’nın ulaşımı Merkez Ada’daki üst otoparktan bağlanan köprü ile sağlanıyor. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin ziyaretçi girişi, 2011 yılında Mart ayından itibaren Mesire Adası’na kaydırılmış. Ataşehir tarafındaki girişten sonra, bir menfez galeri ile bahçeye bağlantı sağlanmış. Böylece, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne toplu taşıma araçlarıyla ulaşım mümkün hale gelmiş. Mesire Adası’nı oluşturan bölümler “Mesire Alanı”, “Keşif Bahçesi” ve “Menfez Galeri”.

İstanbul Adası

“İstanbul Avrupa Kültür Başkenti 2010” projesinde de vurgulandığı gibi; Boğaziçi ve Haliç gibi su yollarının, İstanbul kentinin gerek geçmişi gerekse bugününde üstlendiği roller, başka şehirlerle kıyaslanmayacak özelliklere sahip. Bu etkinin en fazla gözlendiği alanlardan biri de bitki örtüsü. Toprak, su, hava, ateş ile başlayan ve kökleri Anadolu’ya dayanan bir metafordan yola çıkan efsane, bitkilerle yeni boyut kazanıyor. Bu amaçla, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi bünyesindeki adalardan biri, İstanbul’a ayrılmış. 2010 yılı boyunca gerçekleşen etkinliklere ev sahipliği yapan ada, daha sonra bahçenin kalıcı sergi alanlarından biri olmuş. Çınarlı taraçadan, adanın tümünü görmek mümkün.

İstanbul Adası’nın odak noktasını oluşturan “18. yy. İstanbul Bahçesi”, yazılı ve görsel kaynaklardan hareketle özellikleri belirlenen orijinalinin, yapısal ve bitkisel güzelliklerini yansıtmak üzere planlanmış. Çeşmeli, çiçekli meydanlar ve konak (otağ); bahçenin bütünleyici mekânlarını oluşturuyor.

İstanbul Adası’nın ikinci önemli öğesi olan “Boğaziçi Kanalı”; ölçekli uygulanan “Kız Kulesi”, köprüleri ve dört mevsim değişen çiçekli tepeleriyle aslının minyatürü.

Ertuğrul Adası

1890 yılında, 2. Abdulhamit’in emriyle gittiği Japonya’dan dönüşte, fırtınada batan Ertuğrul Firkateyni’ndeki 527 denizcinin anısına dikilen anıta ithafen adlandırılmış. Anıtın ifade bulduğu anlam, facianın 115. yılı olan 2005’te Japon Sakura Vakfı tarafından bağışlanan ve her bir denizcinin anısına dikilen Japon kirazı fidanları ile tamamlanmış.

Japon kültüründe aşkı ve tutkuyu simgeleyen, baharın ve yenilenmenin müjdecisi olan kiraz ağaçları; 23 Ekim 2005’te törenle, yeniden düzenlenen Ertuğrul Adası’na ve çevresine dikildi. Ertuğrul Adası ile Merkez Ada’yı bağlayan ve otoyolun alt bölümünde yer alan menfez, aydınlatılarak “Menfez Galeri” adıyla kullanıma açılmış.

 

Ertuğrul Adası ziyarete açılmadan önce, birçok bitki, ağaç ve çalı ile peyzajı yapılmış. Bunlardan en önemlisi, küçük, amfi tiyatronun yanına dikilen, yaşlı zeytin ağacı. Bahçeye taşınmadan önce dalları tamamen budanan, ağaç, şimdilerde uzun sürgünler ve meyve vermekte. Barışın timsali ve çok önemli besin kaynağı ola, muhtemelen birkaç yüz yaşındaki zeytin ağacı, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde yerini almış. Ertuğrul Adası’nda, ülkemizde uzun yıllar hizmet vermiş bir bahçıvan olan Bay Rino Disperati’nin anısına kurulmuş ortanca koleksiyonu da bulunuyor.

Japon kirazlarının çiçek açtığı dönemde düzenlenen “Bahara Merhaba” şenlikleri ile Nevruz Bayramı burada kutlanıyor.

Anadolu Adası

Botanik bahçesinin en büyük adası. Mesire Adası’nın doğu ve kuzeyinde, doğu-batı yönünde uzanıyor. Doğu bölümünün daha yüksek olması nedeniyle Anadolu’nun coğrafi konumunu andırdığından “Anadolu Adası” olarak adlandırılmış. Anadolu’nun bitki örtüsünü yansıtacak biçimde yapılandırılması planlanmış. Ziyarete açık değil.

Meşe Adası

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin “Master Planı”nda yer alan hedeflerinden biri de dünyanın en büyük meşe koleksiyonunu oluşturuyor olması.

Arboretum Adası

İstanbul Adası’nın doğusunda yer alıyor. Arboretum Adası, özellikle Türkiye’nin doğal odunlu bitkilerinin yer almasına yönelik planlanmış. Türkiye’deki üç bitki coğrafyasını yansıtacak şekilde düzenlenmiş olan alanda; bitkilerin dikimi de buna uygun gerçekleştirilmiş.

Botanik bahçesine giriş ücretsiz

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne giriş ücretsiz. Bahçe, bayramlar ve resmi tatiller dâhil, bütün yıl boyunca açık.  Her gün 09.30’da açılır; akşam, gün batımından yarım saat önce kapanır. Kapanış saatleri genellikle, Kasım ve Şubat ayları arasında, 16.30 ya da 17.00; Mayıs ve Eylül ayları arasında 19.00, 19.30 ya da 20.00’dir; diğer aylarda da gün batımına göre belirleniyor.

Haber: Gözde Kesen Ergenecoşar / İstanbul Ajansı

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ