logo

ORTA DİREK YIKILIYOR


Yaşar Geler
yasargeler@hotmail.com

Direk, bir yapıyı ayakta tutmaya yarayan dikmelerdir. Yani bir binada çatıyı taşımaya yarar. Bu tür yapılarda çok direk vardır. Köşelerde ve ortalarda bulunurlar. Ancak, bir direk vardır ki o olmadan binanın ayakta kalması mümkün değildir. Bu direğe orta direk denir. Orta direk daha sağlam ve kalın olur ki tüm yapıyı taşıyabilsin. Betondan yapılarda da bu direk merkez konumunda olduğundan çok önem taşır.

     Evet, buraya kadar gerçek anlamlı bir direk kavramı üzerinde durdum. Ancak, şimdi biraz daha benzetme ya da uyarlama yoluyla değinilen ve uzun yıllar önce altmışlı ya da yetmişli yıllarla birlikte yaşamımıza giren bir kavramdan ORTA DİREK kavramından söz edeceğim. O yıllarda sözü edilen orta direğin kırılmaya yüz tutmuş, binanın çökme durumuna geldiğini anlatan çok anlamlı dizelerden oluşan bir de halk türküsü olmuştu. Bunu çoğu kesim yıllarca dinledi, ders çıkarmaya uğraştı. Ama nafile ders çıkarmayı bırakın, unutturdular bile. Şimdilerde yaşayan gençliğe sorsan direk nedir bile bilmez sanırım ki orta direği ya da yıkımları anlayabilsin. Öyle sanıyorum ki bu durum bile, isteye yaşamımızdan çıkarıldı. Çünkü artık kimse konuşmaz ya da konuşamaz oldu bu konuda.

El yazıya el yazıya

Duman çökmüş Gölyazı’ya

Kurban olam kurban olam

Beşikte yatan kuzuya

El veriyor el veriyor

Orta direk bel veriyor

Döndüm baktım sol yanıma

Mehemmedim can veriyor.

     Evet, o yıllarda şehit edilen ve bir evin direği sayılan bir insan için yakılmış bir ağıt. Orta direk için farklı bir yakıştırma da yukarıda bahsettiğim gibi toplumsal bir kesim için kullanılıyordu. Yani vatanı oluşturan halkın büyük bir kesimi için orta direk deniyordu. Burada kastedilen orta direk, özellikle ücreti çalışan işçi, memur, emekli ve esnaftı. Zaten memleketin nüfus yapısına baktığınızda üstte az sayıda zengin kesim, en altta inim inim inleyen yoksul kesim ve ortada da deyim yerindeyse kendi yağıyla kavrulmaya çalışan o yıllar orta direk dediğimiz ücretli kesimden oluşurdu. Neden böyle sınıflandırma derseniz? Memlekette kuruşu kuruşuna vergisini veren ve asla bunu konu dahi etmeyen bir halk kesimidir orta direk. Yani devletin ekonomisini ayakta tutan tek topluluk. Zavallı yoksul zaten ne bulmuş ta ne vergi versin. Çevresel desteklerle zar zor hayata tutunmaya çalışıyor. Zengin kesime bakıyorsun, her birinin dünyalarca borcu var devlete ve ödemiyor. Bile isteye ödemiyor ki, devlet borcumu silsin, almasın. Hatta kimi zamanlar öyle de olmuyor değil. E geriye kim kaldı? Zavallı bordro mahkûmu çalışan işçiler, memurlar, esnaf, emekli vs… Bunların vergi vermeme ya da kaçırma gibi bir lüksü olabilir mi? Tabi ki hayır. Çünkü devletteyse devlet ücretini ödemeden vergisini peşin peşin kesiyor bordrosundan. Özel sektördeyse de fark etmiyor, hemen ücretinden önce vergisi kesilip yatırılıyor devletin kasasına.  

     Şimdi gelelim sadede!

     O geçmiş yıllarda orta halli

 Kesimler için kullanılan orta direk kavramını şimdilerde duyma şansınız yok. Nerdeyse literatürden çıktı. Oysa gelinen noktaya baktığımızda bu sözü edilemeyen orta direk çürüdü, kırılıyor ve dayanma gücü kalmadı. Bak şimdiden söylüyorum orta direk yıkıldığı an ortada ne devlet kalır ne de millet. İnsanlar güne yıkımla uyanır oldular. Korkudan TV bile izlemez oldular. Neden mi?

Acaba, bugün yine benzine, mazota zam haberi duyacak mıyım?

Acaba DOLAR, EURO vs. kaç lira oldu?

Benim cebimdeki param kaç lira eridi?

Yarın dolmuşa, otobüse, trene, vapura vs. kaç lira fazlasına bineceğim?

Acaba ekmek fiyatları yine arttı mı?

Acaba yarın yağın tenekesi kaç lira olacak?

Acaba… acaba… acaba?????

Onlarca hatta belki yüzlerce soru aklını kemirip duruyor insanların. İşte tüm bu soruları soracak olan hatta soran kesim ülkenin nüfusunun büyük bir kesimini oluşturan orta direk dediğimiz halk topluluğudur.

Benden söylemesi; bu orta direği yıkmayın. Yıktığınız an altında siz, biz, hepimiz kalırız ki sanırım bunu kimse istemez. Akla, bilime, ilime ve mantığa yönelin. Hiçbir toplumun bilimden uzak ayakta kalma şansı yoktur.

Yaşar GELER

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...