logo

27 MAYIS VE DEMOKRAT PARTİ


Coşkun Özdemir
prof.coskunozdemir@gmail.com

14 Mayıs 1950 büyük bir umuttu. Çok partili düzene demokrasiye sağlam bir adım atmıştık. İktidar partisinin başında Atatürk’ün başbakanlık için seçtiği istiklal savaşının Galip hocası vardı. İlk icraat arapça ezanı geri getirmek oldu. Devrimler için Halkın benimsediği ve benimsemedikleri ayrımını yaptılar. Saidi Nursi’yi ziyaret ederek saygı sundular. İnönü’yü yurt dışına sürmek isteyenler oldu.

Bir devlet hastanesinde nöroloji asistanı idim. 1956 yılında izinli olarak Urfa’ya giderken Birecik’de durdum. Birecik köprüsünün açılışı yapılacaktı. Babam görevli idi. Celal Bayar ve Adnan Menderes açılışı yapacaklardı. Güzel bir açılış oldu.

Fırat nehrini sallarla geçiyorduk, artık köprüden Birecik’e el sallayacaktık ama bu iki mühendisin hayatına mal olmuştu. Urfa’da 11 Nisan Kurtuluş bayramı kutlandı. Çok güzel olur o bayramlar. Ben de devlet büyükleri ile şeref tribününde idim. Resmi geçidi izledik. Askerler okullar geçti.
En arkada yüzlerce kara çarşaflı zılgıtlarla geçtiler. Kara çarşaf özgürlüğü için teşekkür yürüyüşü idi yaptıkları. Celal Bayar DP damgalı bastonu ile Menderes şapkası ile selamladı onları. Belediyenin yemeğinde yine beraber olduk. Urfa’ya bir köy ağasını belediye başkanı yapmışlardı. Terbiyeli bir ağa ama inancı güçlü. Benim de bulunduğum bir yemekte “orucunu yiyenin katlı vaciptir” demişti. Düşünün daha ellilerdeyiz. 6-7 Eylül gibi bir facia bir yüz karası yaşadık. Bir vahşet desem abartma olmaz.

Bir iktidar gazetesi Selanik’te Atatürk’ün evi bombaladı diye başlık atmıştı. Büyük bir tahribat ve saldırı yaşandı. Beyoğlu kumaş eşya araba yığınlarından geçilmez olmuştu. Tabii her zamanki gibi solculardı suçlu. Tutuklamalar yapıldı. İki aydınlanma odağı köy enstitüler ve halkevlerini kapatan da Demokrat Parti iktidarıdır. Nihayet tahkikat komisyonu geldi gündeme. Mecliste mahkeme yetkilerine sahip bir komisyon suçluları tayin edecekti. Politikamızın geleneksel hukuk yoksunluğu bugün tanık olduğumuz gibi muhalefeti partisini medyasını baroyu, sivil toplum örgütleri ile birlikte susturmak ve oy ve iktidar kaygısını her şeyin üstünde tutup anayasaya aykırı icraat oluşturmak.
O günlerde Sıddık Sami Onar gibi hukuk abidelerimiz var. Hıfzı Veldet, Hüseyin Naili Kübalı var. Onlar onurlu hukukçular olarak DP icraatına karşı duruyorlar.Sıddık Sami hoca DP polisi tarafından yerde sürükleniyor. Dış politikanın yanlışlıklarını bu konunun uzmanları anlatacaktır. Ben sadece ikili anlaşmalarla batı emperyalizmine açılan kapıları hatırlatacağım.

Özetle DP büyük bir düş kırıklığıdır ve daha başlangıçta demokrasi umutlarını yerle bir etmiştir. Umut bağladığımız Celal Bayar Üniversite gençlerinin gösterilerine karşı tenkil tenkildiya haykırmıştır. Üniversite gençliği de bugünkünden farklı idi diyeceğim 28-29 Nisan günleri büyük yürüyüşler yaptık. Turhan Emeksiz öldürüldü. DP’nin sabıkası o kadar zengin ki kedilerin köpeklerin ölülerin katıldığı Vatan Cephesi rezaletini “siz isterseniz hilafeti getirebilirsiniz” sözlerini atlıyorum. Fetöcülerin, tarikarçıların henüz içine sızmadığı Atatürk’e bağlı Türk Ordusu DP’den ve icraatından rahatsızdı. Menderes Üniversite hocalarını kara cübbeliler diye anıyor, orduyu yedek subaylarla yönetebiliriz diyerek adeta darbeyi davet ediyordu. 27 Mayısı sevinçle karşıladık ben sonrasına bu yazıda yer vermeyeceğim, bunu yetkili kişiler anlatacaktır.

Ben burada keseceğim. Tabii umutla karşıladığımız 1961 anayasası gibi bir yasa yapılmasını sağlayan 27 Mayısçılar idamlarla ve 1947’lerle büyük ve affedilmez yanlışlıklar yapmışlardır. 1950’lilerde adım attığımız demokrasayi iktidarları uğruna feda eden politikacıların maksatlı gafletlerinin acı sonuçlarını ise 70 yıldan beri milletçe yaşıyoruz.

Prof.Coşkun Özdemir

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...