logo

MİNİK BEDENLER DEVLETTEN YARDIM BEKLİYOR!


Yaşar Geler
yasargeler@hotmail.com

Malumunuz köşe yazılarımda genellikle toplumsal sorunlara değinir, ihtiyaç sahiplerinin dertlerini de dile getirmeye çalışırım. Zaten gazeteciliğin, yazar-çizerliğin gereği de bu değil midir? Bunu yapmadığın zaman bir başkasının isteklerini, duygularını ya da düşüncelerini yapmaya çalışırsın. Bir nevi o kişi ya da zümrenin askeri, emir eri gibi olursun.

Evet, şimdi gelelim asıl meseleye: Yaklaşık bir yıla yakın bir süredir, önemli bir biyolojik savaşın içerisindeyiz. Sağlık savaşı da denebilir. Yani yaşayabilmek için önce kendinle sonra da toplumu tehdit eden mikro organizma ile savaşmak durumundasın. Ancak ne yazık ki bu savaşı saklanarak, korkarak ve kimseleri görmeden kendinle iç içe yaşayarak vermek ve kazanmak durumundasın. İşte şu an da sağlığımızı önemli ölçüde tehdit eden unsur COVİD 19 pandemisi!


Şimdi tüm dünya bu mikropla savaşırken ya da savaşabilmek için çareler üretmeye çalışırken farklı bir takım belki bundan daha kötü birçok hastalığı göz ardı ediyormuşuz gibi geliyor. Son zamanlarda özellikle bebekleri hedefleyen bir sağlık sorunu var. Bu sağlık sorunu hem de öyle böyle değil. Tedavisi de oldukça zorlu ve pahalı bir süreç. Yani insanların bu hastalıkla savaşabilme gücü ve ekonomisi mümkün değil gibi. Değerli okurlar, SMA TİP 1 hastalığından söz etmek istiyorum. Bu hastalıkla ilgili hemen her gün bir yeni haber ve yardım çığlığı düşüyor yakınımıza. İnsanlar çaresiz, insanlar güçsüz, insanlar parasız, insanlar seslerini dahi duyurabilecek yetenek ve olanağa sahip değiller.


Bir hafta önce bir hemşerimizin minik bir çocuğu ( savaşçı.eylül kodu ) ile ilgili bir talep düştü sayfama. Bu bebeğimiz ikiz doğmuş ve bu hastalıktan dolayı ikizin birisi yaşamını yitirmiş. İkincisi de aynı şekilde güçlü bir tedavi görmesi gerekiyor. Ancak ailenin durumu buna pek te müsait değil. Ne yapabilirim diye düşündüm ve bir metin hazırlayarak hem kamuoyuna hem de ilimizin millet vekiline, ilimizin yetiştirdiği ve şu an devletin önemli bir kademesinde görev almış olan hemşerimize, o yetmedi ulusal bir kanalda üst düzey görev yapan hemşerimize, o da yetmedi iş insanlarımıza vs. özel bilgileri iletip destek olmaları konusunda talepte bulundum. Ancak üzülerek söylüyorum ki, hiç birisinden tek kelimelik olumlu ya da olumsuz dönüt alamadım. Şimdi soruyorum, bu önemli saydığımız şahsiyetler bu kadar yaşamsal bir konuya el atmak istemez de ne yaparlar?


Bu olayı daha sonlandıramamışken, aynı hastalık konusunda tanımadığım bir başka vatandaşımız tarafından (Medineye umut ol kodlu) yardım ve destek olma çağrısı ve feryadı daha geldi. Bu ve buna benzer daha onlarca hatta yüzlerce vakanın olduğunu düşünüyorum. Bu tür vakalara kimsenin özel maddi desteğinin zaten yeterli gelemeyeceğini düşünüyorum. Ancak holdingler vb. kurum kuruluşlar aracılığıyla bu tedavilerin yapılabileceği gerçeği var. Bizim taleplerimizde sadece bu vakalarla ilgili taleplerin ilgili yerlere aktarılması konusuydu. Ama tekrar söylüyorum ki, yukarıda da belirttiğim gibi destek sözü dahi alamadık.


O halde şimdi çağrım devlet yetkililerimizedir. Bireyin yaşama hakkına bağlı olarak bu tür hastalığın tedavi giderlerinin, hasta sahibini başkalarına muhtaç etmeden, devlet eliyle her türlü giderlerinin karşılanması ve geleceğimiz olan bu minik bedenleri yaşatmalısınız. Bu dünyada yapılabilecek en hayırlı iş ve en önemli ibadetin de bu olacağı kanaatindeyim. Bu minik yavruların ana babaları, çocuklarının devletimizin kollarında sağlıklarına kavuşmak için zamana karşı yarışıyorlar. Kiminin birkaç ayı kaldı. Lütfen bu acılı ve çaresiz ailelerin feryatlarını duyun. Onlara devletimizin şefkatli kollarını açın.
Bu aileler her gün halimi ne olacak diye feryat figan ederek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Hatta bu minik bedenlerle ilgili birkaç TV kanalında da programlar dahi yapılmış olduğu bilgisini verdiler. Buna benzer bir program da başka bir kanalda yapılabileceği ile ilgili görüşme sağlandı. İlgilenen her kişi kurum ve kuruluşa aileler adına şimdiden sonsuz teşekkürler ediyorum.


Hadi bakalım, insanca toplumsal ve sosyal görevimizi yerine getirme zamanı. Özellikle de Sağlık Bakanımızın farklı konulardaki duyarlılığı gibi bu konuya daha duyarlı olmasını diliyorum. Bu aileler, çocuklarının tüm tedavi giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını bekliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, güçlü bir devlettir. Yaşamsal bir konuda her türlü adımı atacağına inancım tamdır.

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...